hakverenglish | adronato

listen to the pronunciation of hakverenglish | adronato
الإنجليزية - التركية

تعريف hakverenglish | adronato في الإنجليزية التركية القاموس.

closed
kapalı

Gözlerin kapalı yürüyebiliyor musun? - Can you walk with your eyes closed?

Gözleri kapalı müzik dinledi. - He listened to the music with his eyes closed.

locked
{s} kilitli

Tom ofis kapısını kilitli buldu. - Tom found the office door locked.

Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti. - Tom double-checked his door to make sure it was locked.

closed
kapanmak
closed
basına kapalı
closed
örtük
closed
yumuk
closed
(Bilgisayar) kapatıldı

Tatoeba Noel için kapatıldı. - Tatoeba was closed for Christmas.

Yirmi demir yolu kapatıldı. - Twenty railroads were closed down.

closed
yumulu
locked
kilitlenmiş
closed
{f} kapat

Önümüzdeki hafta fabrika muhtemelen kapatılacak. - Possibly the factory will be closed down next week.

O yağmur korkusuyla pencereyi kapattı. - He closed the window for fear of rain.

locked
{f} kilitle

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim. - I locked the door, in case someone tried to get in.

Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim. - Really? I had locked it up before I went out.

closed
{s} kapanmış

Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum. - I consider the matter closed.

Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı. - The store was already closed when I got there.

closed
{s} kapatılmış

Kapılar kapatılmıştı. - The doors were closed.

Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı. - The airspace around the airport was closed temporarily.

locked
{s} birbirine geçmiş
locked
{s} sıkışmış
locked
{s} kenetlenmiş
الإنجليزية - الإنجليزية
closed
locked